ÖZGÜRLÜK

ÖZGÜRLÜK VE İNSAN HAKLARI

Bugün klişeleşen ''özgürlük'' tanımlarının bir geçmişi var, bu geçmişte İngiliz John Stuart Mill'in katkısı görmezden gelinemez..O, Avrupa İnsan Hakları Bildirgesi’nde 9. ve 10. maddelerde belirtilen düşünce, vicdan ve ifade özgürlüklerinin kökenlerini faydacı bir bakış açısıyla ele alan ve bu özgürlüklerin kapsamını belirleyen 19. yüzyılın başlıca filozoflardandır..

Zatı muhtereme göre,''özgürlük için birinci alan insanın iç sahasıdır. Bu vicdan hürriyetidir. Bütün zihni, fenni, ahlaki, teolojik konularda mutlak olarak fikir ve his özgürlüğünü gerektirir.’’ Meşhur ''Özgürlük Üzerine''(On Liberty) adlı eserinde ise uzun uzadıya ifade özgürlüğünün faydalarını sıralar, bireyin kişisel egemenliğini otoritenin genel egemenliğinin önünde tutar ve Rousseau'nun aksine mutlak ve kesin bir doğrunun var olmadığını düşünür, herkesin bireysel ve özgür fikirleriyle, karar verme aşamasında yer alması gerekliliğinin demokrasi açısından öneminin altını çizer.

Onun anlayışına göre, ''Tüm insanlık tek bir kişi hariç bir konuda anlaşsa ve o tek kişi bu anlaşmaya itiraz etse, ne tüm insanlığın o tek kişiyi, ne de gücü yetiyorsa ya da mümkünse o tek kişinin tüm insanlığı susturmaya hakkı yoktur..”